Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseını

Kitabı D&R STORE'da gezerken gördüm daha öncede arkadaşlarımdan duyduğum ama fazla önemsemediğim bir kitaptı ancak o gün elime alıp bir karıştırayım dedim tam o anda yanımdaki bir kız kesinlikle tavsiye ederim deyince bende bağlantı koptu çünkü bir kitabı bana hiç bir zaman tanımadığım biri bu şekilde önermemişti. Ben de bu hırsla mağaza içinde bir köşeye oturdum ve o anda 34-35 sayfa okudum ve gerçekten hoşuma gitti. Kitabı aldım akşam eve gittim yazılacak ve yapılacak birçok şey olmasına karşın hepsini bırakıp kitabı okumaya başladım. İlk gece 150 ikinci gece 170 üçüncü gün ise 120 sayfa okuyarak kitabı sonlandırdım.

Şimdi kitabı biraz övdük. Peki her şeyi mükemmel diyebilir miyiz? -Tabi ki hayır. Eleştirmek gerekirse birçok yer var ancak ben biri hariç hiçbirine takılmak istemiyorum. Her kitapta olabilecek basım hatasıdır deyip geçebilirim. Ancak çeviride nan yani ekmek kelimesi bile çevrilmemiş ve bu kelime gibi daha onlarcası. Tamam şunu anlarım kitabın orijinalliğini bozmak istemeyebilirsin ancak en azından sayfanın altında bir kereye mahsus olmak üzere de olsa bir açıklama yap. Fakat bir bakıyorsunuz o da yok. Bu arada arkadaşlar benim aldığım kitap cep boy baskıdır ve çevirisi Püren ÖZGÖREN tarafından yapılmıştır. Çevireni kötülümek istemem. Benim bile yazdığım 200-300 kelimelik makalede çok fazla hata oluyor. Ki bir kitap yazsam yüzlerce kelime hatasıyla karşılaşırım. Ancak dev bir yayın kadrosunun olduğu bir yerde böyle hataların olması tuhaf geliyor. Belki de cep boy basımından kaynaklanan bir hatadır emin değilim. Bu makaleyi okuyup normal basım olan varsa aşağı yorumlarda aynı sıkıntıyla karşılaşıp karşılaşmadığını yazarsa sevinirim.

Şimdi övgü ve yergiyi yaptığımıza göre kısacık bir özet geçelim.(Kitabın anlamını bozmadan, ayrıntılardan kaçınarak ve sizi okumaya itebileceğimiz bir şekilde)

ÖZET

Kitapta Emir ve Hasan'ın arkadaşlığından ve bu arkadaşlığın ilerde nelere neden olacağı. Mutluluğu, umutsuzluğu, umudu, üzüntüyü ve daha birçok zıt ve özdeş duyguyu bir arada işlediği için belki de bu kadar tutuldu. Emir zengin bir ailenin Hasan ise fakir bir ailenin(hazara denilen bir topluluğun) çocuğudur. Hatta Hasanla Emir ne kadar arkadaş olsalar da dışarıdaki çevre hazaraları sadece hizmetçi olarak görüyor. Hasan küçük olmasına rağmen bunun farkında ve buna göre davranıyor.
Kısacası ; Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.